Vâhidî, ihtisas sahibi okuyucular için el-Basît, mübtediler için el-Vecîz, bu ikisi arasında orta halli tefsir arayan okuyucular için ise el-Vasît olmak üzere toplamda üç tefsir kaleme almış ve eserlerin hacimleri, dilleri, muhtevaları da buna göre şekillenmiştir. el-Vasît’in, el-Basît’i fazla ağır, el-Vecîz’i ise fazla kolay bulan kimseler için kaleme alındığı söylenebilir. el-Vasît, orta hacimli bir çalışma olsa da, Taberî’nin Câmi‘u’l-Beyân’ı ile Sa‘lebî’nin el-Keşf ve’l-Beyân’ı gibi ansiklopedik tefsir geleneğinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. el-Vasît’in omurgasını ağırlıklı olarak rivayet malzemesi oluşturur. Vâhidî’nin kullandığı rivayetler isrâiliyât, siyer, sebeb-i nüzûl, nâsih-mensûh, fezâil-i süver ve kıraat gibi naklin merkezi bir konum edindiği konular ile (İbn Abbas, Mücâhid, İkrime, Atâ’ gibi) tefsirde otorite isimlerin doğrudan âyetleri tefsir etmeye dönük açıklamalarını da içine alacak şekilde geniş bir yelpazeyi kapsar. Vâhidî bu rivayetlerin önemli bir kısmını el-Basît’ten aktarır. Fakat o, el-Basît’ten aldıklarına ilave olarak el-Vasît’te, icâzetine sahip olduğu zengin bir rivayet malzemesine de yer verir. Bu anlamda el-Vasît, el-Basît’e nispetle -muhteva açısından olmasa da- isnad cihetinden daha zengin bir malzeme sunmaktadır.