Direnişin genel ve özel yanları vardır. Burada genelin kapsamlı bir özeti yapılmıştır, özelin ise ağırlık merkezi İslâm’a yöneliktir ve bu, dikey bir boyutta sunulmuştur; özellikle velayet anlayışı bağlamında!
Güçlü bir arzu ve net bir düşünce, insanı mukavemet bilincine götürür. Böyle bir bilinç hüzünlü bir peygamber mirasıdır, bu mirası kuşananlar mukaddes bir duyarlılığa kapılır; artık o, iflah olmaz bir arayış adamıdır.
Arayış duygusu insanın mayasına verilmiş bir hediyedir. Bunu durdurmak insanı en şerli mahlûk yapar. O artık bir müfteridir, karşı inanç sahibine hep iftira atar. Şerli kişinin mukavemeti olmaz, o karşı direnişçidir. Arayış, insanın sonsuz vahyidir. Bunun sürekliliği insanın direnişine bağlıdır. Hakikati arayış insan soyunun elinden alınan en son mukaddesidir. Hakikati arayışta, şu ilkeyi direniş ehlinin hamail gibi boynunda taşıması farzdır: “Yanlış hak anlayışı, yanlış hak arayışına götürür!” Bu söz büyük İslâm âlim ve arifi Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’a aittir.