1920 yılının Mayıs ayında Tıbbiyeöğrencisi İhsan, ortak bir tanıdıklarıaracılığıyla Fatma Cevdete bir zarf yollar.Bu zarf iki gencin arasında üç yıl sürecekbir mektuplaşmayı başlatır.Fatma Cevdet ve İhsan dönemin koşullarıgereği kısıtlı şartlar altında görüşür,sevgilerini büyük ölçüde bu mektuplararacılığıyla ifade eder ve yaşarlar.Tiyatrolar, konserler ve sinemalardagörüşme imkânı da bulurlar. İkisinin pekçok dostu da bu kültür çevresinde faaldir:Muhittin ve Necmettin Sadık Sadak,Melek Celal, Selami İzzet Sedes, Ali RıfatÇağatay, Mesut Cemil, Münir NurettinSelçuk, Celal Sahir Erozan, Kemal NiyaziSeyhun, Karl Berger ve Paul Langeninadları mektuplarda sıkça geçer.
İşgal İstanbulunda başlayan ve şehrinkurtuluş günlerinde biten bu uzunmektuplaşma, hem son Osmanlıdöneminde yetişmiş iki gencin duygudünyasına hem de İstanbulun gündelikhayatına benzersiz bir pencere açıyor