Henry James (1843-1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngilterede, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu-kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupanın birbirinden farklı insanların sarsıcı bir gözlem gücü ve derinlikle işlemiş bir yazı ustasıdır.
Nitekim, yazarın orta döneminin en önemli yapıtlarından olan Yürek Burgusunun (1898) ürperticiliği de, bir yandan bir hayalet öyküsü olmasından ama bir o kadar da, Jamesin, sayfalar çevrildikçe yüreğimize işleyen üslubundan kaynaklanmaktadır.