Bazı sevgiler vardır; hiç ölmez, kısa zamanda saplantı halini alır.
Bu sevgi kimi zaman bir kadına, kimi zaman bir spor dalına, kimi zaman bir müzisyene bazen de bir pipoya bile olabilir. Kitaplara duyulan sevgi de öyledir.
Nasri'nin yaşadığı aşk buydu, bilginin acımasızlığı yanında tatmin duygusunu keşfetmek ve hayatının bir benzerini kitaplarda aramak...
Nitekim haklıydı, kitapları okumak ve birkaç film seyretmek ona hiç olmadığı kadar kuvvet vermişti. Herkesin mutlaka çok sevdiği o kavramı hatırladı birden.Nasri: Yüzük. Gücün, aşkın ve iktidarın sembolü...
Nerede olabilirdi yüzük? Nereye gizlenmişti? Herkesin bulamayacağı ama herkesin ulaşabileceği yer neresiydi? Bu soruların cevabı bir binanın temelleri gibi oturdu Nasri'nin kafasında. Nereye gideceğini biliyordu...''
Kurgu ve betimle yazarı olan Toğan Kuter Eren'den müthiş bir kurgu... Hikâyeler birbirini kovalarken, kiminle karşılaşacağınızı tahmin bile edemeyeceksiniz.