Bu kitap; batılı anlamda özgün bir felsefe geleneğine sahip olmayan toplumumuzda, bu nedenle önde gelen Batı ülkelerindeki kadar bilinir olmayan ve daha çok da önemsenmediği düşünülen tarih felsefesi konularına ilişkin deneme ve yorumları içermektedir. Alman kökenli ABDli Felsefe Profesörü Hans Mayerhoff tarafından seçilerek bu derlencede toplanan yazıların yazarları, yirminci yüzyılın önde gelen düşünürleri, tarihçileri, tarih felsefecileri ve uzman-araştırmacılarıdır. Tarih, genel olarak anlaşıldığı üzere, salt geçmişte meydana gelen olayların yer ve zaman gösterilerek zamandizinsel anlatımından ibaret bir bilim dalı olarak nitelendirilemez kuşkusuz. Bu yaklaşım, geniş ölçüde, okullarda, eğitimde kullanılan, dar açılı tarih anlayışını düşündürmektedir.Yeryüzünde insanla birlikte başlayan tarihin, ne olduğu, bir anlamının, genel gelişme yasalarının olup olmadığı soruları bağlamında düşünürsek, bir tarih felsefesine gereksinim duymamız gerektiği hemen ortaya çıkabilecektir. Zengin, ancak, yeterince değerlendirilmemiş bilgi ve belge birikimine sahip olan ülkemiz tarihinin de, uzmanca ve bilimsel nesnellikle değerlendirilerek tüm bilim çevrelerini doyuran tartışmasız bir düzeye getirilmesi durumunda, bu tarihsel bilgi birikimi, toplumumuz adına tarih felsefesine değin özgün yöntem ve yorumlar ortaya koyabilmemiz olanağını verebilecektir. Tarih ve tarih felsefesi konusunda son zamanlarda ülkemizde, hep yapıldığı gibi, dizgesel görünmemekle birlikte, hem tarihi medya aracılığıyla popülerleştirmek hem de çevirilerle bir tarih felsefesi kitaplığı, tarih felsefesi bakış açısı oluşturma çabası gözlenmektedir. Ancak, tarihin daha çok ulusçu propaganda malzemesi olarak kullanılması kolaylığına kaçılan ülkemizde, işlevsel tarih anlayışı öne çıkarılırken, tarih felsefesine yaklaşım özendirilmediği gibi bu konuda yayımlanan telif ve tercüme kitapların sayısı da çok azdır. Türklerin bir tarih felsefesi var mıdır? Geleceğe yönelik olarak toplumumuz adına nasıl bir tarih felsefesi kuramı oluşturabiliriz? Toplumumuzun kendi tarihine ve dünya tarihine özgün tarihsel bakış açısı, genel gelişme dinamiği nasıl çözümlenmeli, kısaca tarih felsefesi nasıl olmalıdır? Türünden temel soruları çoğaltabiliriz. Elinizdeki kitabın, bu temel sorular bağlamında tarih felsefesine ilgi duyan, farklı tarih felsefelerinin yorumlarını öğrenmek ve ileri okuma yapmak isteyenler için katkı sağlayacak deneme ve yorumları içermesi bakımından önemli ve yararlı bir kaynak yapıt olduğu düşünülmektedir.