Zarif Öfke, yumruğunu sıkması gerekirken dişini sıkanların, temize çekmesi gerekirken
sineye çekenlerin, söylemesi gereken sözü söyleyememesine rağmen söylemekten
vazgeçmeyerek elinde kalemiyle bir kâğıdın başında sadece ve sadece kendi kafasının içinde
yaşadığı dünyada sözünü söylemeye çalışanların öfkesidir. Verilecek en doğru cevap her
zaman her şey bittikten sonra akla gelir. Bu bizim gafletimizdir. Zarif Öfke, her şey bittikten
sonra yahut her şeyin bittiğinin sanıldığı andan sonra yeniden doğan, kendini bulan, kendini
gösteren makul bir öfkedir.
Savaşmayı göze alanlardan daha cesurdur, bir savaş boyunca, arkada bıraktıklarının,
kendilerini bekleyeceğine inananlar.