Zirve soyut bir kavram. Ama yaşam içinde sayısız somut karşılıkları da var. Öyleyse bunun
değişik ölçekte bize yansıyan duyguları da olacaktır.
Ben somut olan ve galaksi içinde irili ufaklı sonsuz zirvelerin insana verdiği duyguları yazmaya
çalışıyorum. Öznel olarak bendeki karşılığını yani. Bir başkasına bir şey söylemese de öznel
olarak bana söylediklerini yazmaya çalıştım. Bunun için dağın bende bitmediğini gördüm.
Kent, kuşkusuz yaşam ve savaş alanımız olmalı. Ne var ki insan, sıkça yenilenmeye ve
onarıma ihtiyaç duyuyor.
Söylenecek söz varsa bir yazar olarak ben bunu söylemeliyim. Kuluçkaya yatırıp, okşayıp,
sevgiyle besleyip büyüterek sunmam gerektiğini düşündüm. Bu kitap da öyle oldu; benim
sevgimden çıktı. Siz sever misiniz bilmem. Sevip sevmemeniz, dağın sizde nasıl bir karşılığı
olduğu ile ilgili bir sonuç mu olacak, sanırım biraz öyle olacak.