Hemen hemen bütün dinlerde evrensel olarak var olan unsurlardan birisi de duadır. Aslında dua, Allah ile insanlar arasındaki çok özel ve biricik bir ilişki tarzıdır. Hangi dine inanırsa inansın, insanlar günahlarından tevbe etmek, sıkıntılarını hafi fl etmek ve gerçekleşmesini istedikleri dünyevî ve uhrevî tüm dilekleri için Tanrıya dua ederler. Bir anlamda dua, seslendirilen hayalleri de ifade etmektedir. Şüphesiz dua, günahlardan arınmak, tevbe etmek gibi nedenlerle yapılmakla birlikte, insanların dünyevî isteklerini de içermektedir. Bu durumda bazı duaların yaşanan sosyal hayata, sorunlara, ümit ve beklentilere yönelik olması gayet tabidir.
Bu şekilde Allah ile özel bir ilişkiye tekabül eden duanın, genel olarak her zaman ve mekanda yapılabilmesi mümkündür. Namazların ardından,sıkıntılı zamanlarda, evde, dışarı olduğu gibi bazı özel gün ve gecelerde, tarihi mekanlarda, türbelerde ve camilerde de dua yapılmaktadır. Beş vakit namazların ardından dua etmek, bir uygulama olarak devam etmektedir. Yine yağmur duası da toplu olarak belli zamanlarda uygulanan dualardandır. Bunların dışında gerek Türkiyede gerekse Türkiye dışındaki bir çok ülkede gözlemlenebilen türbe, yatır vb. gibi özel mekanlarda yapılan dualar, en çok dikkati çekenlerdendir.
Bu çalışmanın temel problemini Mevlâna Müzesini ziyaret eden Türklerin, bu mekana hangi amaçla geldikleri, özelde yaptıkları dualar ile bu dualarda dile getirilen sorunların içeriği oluşturmaktadır. Bir başka deyişle, Mevlâna Müzesini ziyaret edenlerin dualarının içeriğinin ne kadarını sosyal sorunların oluşturduğu konusu üzerine yoğunlaşılacaktır.