Yeni Çıkanlar : Göster :
Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Korkularımızla yüzleşmek her zaman korkutucu olmayabilir. Hele ki korkularımız sevimli bir korkuluk kılığında karşımıza çıkarsa. Hüzünlü bir ayrılıkla başlayan ve korkuluk BaMan’ın dostluğuyla neşeli kavuşmalara uzanan bir hikâye bu. CeSuMa ve BaMan’ın sıra dışı sırdaşlık hikâyesi. Kara kalemlerin, eskizlerin, karların ve buğulu camların üzerine çizilen hayallerin eşlik ettiği hikâyede CeSuMa korkularını yenerken BaMan’la da vedalaşmak zorunda kalacak. Peki ya siz, kazanmak için kaybetmeyi göze alır mıydın
160 TL.
O sabah şehir tuhaf bir güne uyandı: Otobüs durağında uzun fötr şapkalı bir delikanlı, tren garında siyah güpür elbisesi içinde kırmızı rujlu genç bir kadının yanı sıra eski püskü paltosuyla insanları ürküten bir başka genç, şehir merkezinde monokllü bir evvel zaman âdemi belirmiş, görenleri şaşkına çevirmişti. Durun canım, hepsinin gayet makul bir açıklaması var. Her ne kadar yazar, gerekli izahatı yapmayıp sizi meraklandırmak istese de ben her şeyin anlaşılır olması taraftarıyım. Birazdan okuyacağınız k
117 TL.
“Nigâr Hanım dışarı çıktı. Köroğlu ile kucaklaştılar. Kırat’ı burnundan öptü. Yelesini okşadı, sevdi. Dolandı, eliyle koymuş gibi terkideki heybeden çiçeği aldı. Kokladı. Bakışları peri kızının bakışlarıydı. Gözlerinden iki kuş uçtu. Kara Deli sağ elini alnına üç kez vurdu. Değneğine binip ‘Haydi bre yağız!’ diye ünledi. Bir kayın kozalağı yuvarlandı bir dağdan. Üç çekirdek toprağa karıştı. Aygır Gölü kıyısında bir kısrak olanca tutkusuyla üç kez kişnedi.”
135 TL.
“Günün birinde bir bakmıştır ki döküleceği denize koşan ırmaklar gibi hevesi, hayali, aklı, gönlü; kâğıda, kaleme doğru akmaktadır. Söylemek istiyordur o, anlatmak, yazmak, yeni bir şey kurmak, yıkıp daha iyisini yapmak… Şahsına münhasır bir yapış ve yıkış bulmak arzusundadır. Silmeye uğraşır bazen de, bir hayat inşa etmeye çalışır sayfalar arasında, küçük bir yer arıyordur güya, kendisine ait bir dünyadır hülyası ama, kendisine ait lakin kendisinden büyük, kocaman bir dünya...”
143 TL.
Kiziroğlu Mustafa, üç farklı hikâyede insanın doğayla, yalnızlıkla ve modern dünya ile olan mücadelesini işliyor. Her hikâye, bireyin iç dünyasına derin bir bakış sunarken, hayatın basit ama güçlü temalarını incelikle ele alıyor. Yalnızlık, geçmişin hatıraları, doğayla kurulan bağlar ve modern dünyanın dayattığı değişim baskısı, her bir öyküde farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Kahramanlar, kendilerine miras kalan toprakları ve değerleri koruma çabası içinde, hayatın özündeki anlamı bulmaya çalışıyorlar.
290 TL.
Eylül ayında, okulların açılmasına az bir zaman kala Zümrüt, Hüma, Anka ve Tuğrul, okullarının yıkılacağını öğrendiler. Bu haber kimilerini sevindirse de Zümrüt’ü derinden sarstı. Çünkü okul kütüphanesinde henüz kimselerin bilmediği bir gizem vardı. Artık bu sırrı en yakın dostlarıyla paylaşmanın zamanı gelmişti. Dört yakın arkadaşın yolları bu kez farklı bir dünyada, Simurg Okulu’nda kesişecek. Sır perdesinin aralandığı, Şahmaran’la kıyasıya bir mücadelenin yaşandığı maceraya hazırsanız, “Doğuş” başlıyor.
125 TL.
Bir oyun sadece bir oyun mudur? Arda ve arkadaşları, Yan Kent’te zorluklarla dolu bir hayat sürerken onların tek kaçışı çamurlu tarlaların kenarında oynadıkları futboldur. Ama bir gün, her şeyi değiştirecek biri gelir: Sinan Kara. Kim olduğu belirsiz, geçmişi sırlarla dolu bu adam, onlara futbolun sadece bir spor olmadığını, bir mücadele olduğunu öğretmeye kararlıdır. Robotların oynadığı, insanları dışlayan soğuk bir sistemin içinde, Arda ve arkadaşları için tek soru kalır: Gerçek futbol sahada mı oynanır,
183 TL.
Bu kitabı senin için kaleme alan yazar kelimelerini yolda tanıdı. İstiyor ki sen de kendini güzel kelimelerin üzerinden tanıyıp tamamla. Çünkü tüm zorluğuna rağmen hayatın bize sundukları zannettiğimizin çok üzerinde bir güzelliğe sahip... Hem bu kitabı elinde tutuyorsan seni diğerlerinden farklı yapan bir şeyler vardır ve bu satırları okuyorsan içindeki güzellikleri yakalamak, kelimene kavuşmak adına sen de bir yolculuğa çıkmışsın demektir… 
151 TL.
Sait Faik’in bu eserdeki anlatımı, okura bir tür dönüşüm hissini verir. Bir yandan yazar, okuyucusuna derin düşünceler sunarken, diğer yandan sade, bazen de günlük hayatın içindeki küçük ama anlamlı anları öne çıkarır. Kitapta, Faik’in karakterleri en çok toplumdan dışlanmış, yalnızlaşmış, kaybolmuş ve kendini arayan insanlardır. Bu yalnızlık, toplumdan uzaklaşmak değil, daha çok kendi iç dünyasına dönme, kişisel bir bölünmenin ortaya çıkmaması çabasıdır. Faik’in, doğa ve insan arasındaki çeşitliliği ele al
75 TL.
Ebeveynlik, sanıldığı gibi sadece bir çocuğu büyütmek değil; kendini fark etmek, kendini tamamlamak, bazen de baştan inşa etmektir. Çocuk, sadece bir evladımız değil; ruhumuzun yankısı, en saklı köşelerimizin sesi, yüzleşmekten kaçtığımız aynadır. Onun dünyasına adım attıkça kendi içimizde kaybettiğimiz yolları da keşfederiz. Bir kahkahada çocukluğumuzun kırıntılarını bulur, bir suskunlukta içimize gömdüğümüz duygularla yüzleşiriz. Bu kitap, kusursuz anne babalar olalım diye değil; kusurlarını kabul eden, ç
200 TL.
Sait Faik Abasıyanık, Lüzumsuz Adam ile hayatın kenarında duranları merkeze alıyor. Onlar; sesleri duyulmayan, adları hatırlanmayan ama yaşamın gerçek sahipleri... Bu öykülerde, kâh bir balıkçı kulübesinde, kâh bir kahve köşesinde ya da dar bir sokakta bulursunuz kendinizi. Sait Faik’in kelimeleriyle, bu “Lüzumsuz!” görünen hayatların ne kadar anlam dolu olduğunu keşfedersiniz. İnsan ruhunun derinliklerini yalın ama güçlü bir dille anlatan bu eser, Türk Edebiyatı’nda unutulmaz bir iz bırakmıştır. Onun gözün
65 TL.
Sait Faik Abasıyanık, Sarnıç ile bizi sıradan hayatların derinliklerine, doğanın ve insanın iç içe geçtiği benzersiz bir dünyaya götürüyor. Bu öykülerde, hayatın sarnıcında birikmiş anılar, duygular ve hikâyeler, Sait Faik’in duru ve güçlü kalemiyle su yüzüne çıkıyor. Balıkçılar, işçiler, çocuklar ve İstanbul’un kenarda köşede kalmış yüzleri, onun öykülerinde hayata tutunmanın, var olmanın ve anlam arayışının simgeleri haline geliyor. Sait Faik, doğayı ve insanı o kadar canlı anlatır ki, bir martının kanat
75 TL.
Sait Faik Abasıyanık, sade ve duru anlatımıyla, dilimizin zengin kelime dağarcığını kullanarak, sıradan insanların hayatına büyüleyici bir pencere açıyor. Bu hikâyelerde mahallelerin düzeni, denizin ferahlığı, insanın özündeki samimiyeti ve kendinizi bulacaksınız. Bir semaverin buğusunda geçen samimi dakikalardan, sokakta yankılanan bir çocuğun gülmesine giden bu öyküler, yaşamın küçücük ayrıntılarında saklanan, çoğumuzun gözünden kaçan detaylara dikkat çekiyor. Semaver, insana dokunan ve hayatın içinden hi
65 TL.
Elinizdeki roman; bir anne ve eş olarak Senuber’ in; yani“kadın” ın, coğrafyamızdaki gerçek yaşamını, hayatın zorlu şartlarında, hele savaş dönemlerindeki duygu ve realitelerini anlatırken, aynı zamanda bizi, her bakımdan çok benzeştiğimiz komşumuzla da yakından tanıştırıyor. İran’da şah döneminden başlayarak 8 yıllık İran Irak savaşını ve Global Siyonizm’in Afganistan’la Irak’tan sonra Suriye’de başlattığı BOP uzantılı tekfircilik ve mezhep savaşlarını birebir yaşayan ve ortaokul çocukluk yıllarından itiba
180 TL.
Sait Faik Abasıyanık, Türkçe’nin inceliklerini ustalıkla işlediği Son Kuşlar ile edebiyatımızın zirve noktalarından birini sunuyor. Her biri birer inci gibi işlenmiş öykülerinde, doğanın güzelliklerini, insan ruhunun derinliklerini ve hayatın büyülü detaylarını eşsiz bir dille anlatıyor. Onun kaleminde Türkçe, bir şairin ezgisine dönüşüyor; sade ama derinlikli, yalın ama çarpıcı. Bu kitapta, sıradan bir balıkçı ya da bir kuşun kanat çırpışı, kelimelerle destanlaşır. Sait Faik’in dili; deniz kokusunu, rüzgâr
75 TL.
Tarih boyunca kadın, hem mitolojide hem de toplumsal hayatta derin bir dönüşüm geçirmiştir. Antik medeniyetlerde kadının kutsal, yaratıcı ve güçlü bir varlık olarak tasvir edilmesinin izlerini Ana Tanrıça kültlerinde bulmak mümkündür. Kadın figürlerine yüklenen bu güç, onların doğurganlık, yaşam ve ölüm gibi temel unsurları temsil etmesiyle anlam kazanmıştır. İnanna, İştar, Demeter ve Kybele gibi tanrıçalar, sadece tanrısal güçleriyle değil, aynı zamanda toplumlarda kadınların oynadığı merkezi rolle de semb
250 TL.
Kaç hayat var, kaç tane dünya? Günden güne tükendiğini hissettiğimiz ömrümüz çok mu kısa? Ömrümüzü uzatmak elimizde olmasa da onu anlatmak, kaydetmek belki de bu yolla ölümsüzlüğe ulaşmak mümkün. Fatih Dalgalı seneler süren bir çalışmanın mahsulü olan Bölük Pörçük Hatıralar’la dokunduğu hayatları, onların anılarını kaydederek ölümsüzleştiriyor. “Bu kitapta öykücümüz Adnan Özyalçıner’i, araştırmacı ve yazar Ahmed Bilgin Turnalı’yı, değerli hocam Ahmed Nezih Galitekin’i, bestekâr ve gönül insanı Amir Ateş’i,
360 TL.
Geçmiş, şimdiki zamanın ve geleceğin şekillenmesinde vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Geçmişin izleriyle yaşanılan çağın duyguları, acıları ve mutlulukları gibi pek çok unsur anlaşılmaya ve değerlendirilmeye çalışılarak geleceğin temeli oluşturulur. Bu süreçte de gerek din adamları gerek devlet adamları gerekse vakanüvisler gibi yaşadığı dönemi aktaranlarla kullandığı olgular arasında kesintisizce devam eden karşılıklı etkileşim süreci, bugün ile geçmiş arasında sürekli bir diyalog olarak karşımıza çıkar. Ni
290 TL.
2022 yılında yayımlanan Türk Dünyası Uzmanlarıyla Söyleşiler kitabının devamı niteliğindeki bu ikinci ciltte, Türk dünyasına dair çeşitli konulara tabiri caizse ömürlerini vakfeden on altı Türk bilim adamının entelektüel portrelerinin yanı sıra yetiştikleri çevre, sosyal ilişkileri, aile kökenleri gibi biyografik bilgileri ve çalışma alanlarının güncelliğini koruyan sorunları ile çalışma usullerine dair önemli ipuçlarını bulacaksınız. Öğrencileri vasıtasıyla gerçekleştirilen mülakatların bir derlemesi olan
325 TL.
daha ilk günden her şey tamam geçiyorum önünüzden seyredin. bu tören evlerin bir akşamlık konusu. üzerime bırakılan örtü kimin sandığının örtüsü hem gizler hem gösterir olmasa tenimi eğilerek ağlamazdı babam.
125 TL.
Yeni Çıkanlar : Göster :
Toplam 82 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1