Gerçekliğin tahrif edildiği bir dünyada sözü ve sözün hakikatini yitirdiğimiz için kendi gölgemizle ve başka gölgelerle savaşıyoruz. Hakikatle değil gölgelerle sınıyoruz kendimizi. Oyalandığımız gölgelerin ise bir hakikati yok. Artık temaşa ettiğimiz bir mekân değil yeryüzü. Bakıp geçtiğimiz bir yer. Hakikat yerine gölgelerin peşinde koşturduğumuz için, bir gölgeler âleminde kaybolmuş durumdayız. Çünkü ilahî sınırları ihlal ettik. Bütün sınır ihlalleri, insan için potansiyel bir kopuş ve kriz kaynağıdır. Sı

Güçsüz değilsin, sadece insansın. Her şeyle savaşamazsın. Her konuda en iyisini yapamazsın. Her zaman mantıklı davranamazsın. Bazen akışına bırakmak gerekir. Bazen savaşmak ve kazanmak yerine, yenilgiyi kabul etmek gerekir. Çünkü dünya, yapmak istediklerimizden, kontrol edebileceklerimizden ve gücümüzün yetebileceğinden daha fazlasını içerir. Sonuç değişmese de birçok insan hep aynı yöntemi denemeye devam eder. Sen de bunu yaparsan her seferinde kendini daha öfkeli, daha mutsuz hissedeceksin. Bu kitapt

Toplumda yaşamak insana, doğasına aykırı, çoğu zaman farkına dahi varamadığı bir kurallar bütünü dayatır. Şöhret, servet ve itibar insanın üzerine yapışır; kendisinden ayrılmaz görünür. Asıl benliğine, ancak kendisine yapışan bu toplumsal “gereklilikleri” ardında bırakarak ulaşabilir. İşte kinikler özlerine dönebilmek için, toplumun maddi aşırılıklarına, sorgulanmamış geleneklerine ve hatta nezaket kurallarına karşı duran ve “Hayır!” diye gürleyen antik Yunan filozoflarıydı. En bilindik kinik filozof Dioge

Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı cephelerinden biri olan Çanakkale’de, İngiliz 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Alymer Hunter-Weston, savaşın gidişatını belirleyen kritik kararlar aldı. Elinizdeki kitap, onun 10 Mart - 7 Ağustos 1915 tarihleri arasında tuttuğu günlüklerden, savaşın en çetin anlarında yazdığı samimi notlardan ve mektuplarından oluşuyor. Günlükler, Türkçede ilk kez yayımlanıyor. Hunter-Weston’ın günlükleri, yalnızca savaşın planlama ve uygulama süreçlerindeki eksiklikleri değil, aynı zamanda b

Kapat gözlerini! Bir sahne düşün! Oyun içerisinde oyun içerisinde oyun… Oyunun içinde olduğunu bilmeden yaşayan insanlar… Bu insanları kurtarmak için çırpınan üç çocuk… Eski bir tiyatro sahnesinden uçan şapkalarla yolculuk yapan; şakacı bulutun buz gibi şakalarından kaçan, tükendiklerinde arkadaşlıklarına sığınan üç çocuk… Bir dağa tırmanıp tılsımlı sandığı arıyorlar. Sonsuza kadar sürecek bir oyunu sonlandırmak için. Sahte evler, sahte ağaçlar, plastik yemekler ve çizgiler arasında. Bir antik tiyatronun t

Hz. Peygamber’in Bilgi Kaynakları Prof. Dr. Salih KARACABEY Peygamberlerin insanlar arasından seçildiği Kur’an’da sıklıkla vurgulanmıştır. Bütün insanlığa gönderilen Hz. Muhammed (sav) nübüvvetle görevlendirilmeden önceki kırk yıllık ömrünü, içinde bulunduğu toplumla aynı imkanları paylaşarak yaşamıştır. İnsanların başına gelebilecek üzüntü, keder veya sıkıntı gibi birçok zorluğa göğüs germenin yanında, o günün şartlarında normal sayılan kötülüklerden uzak durarak peygamberlikten önceki hayatında iyi insan

Bu kitap, kadim ve zengin bir medeniyetin insanlığa katkılarını gösteren, aklın ve inancın aynı çizgide olduğu bir ufuk genişliğiyle birikmiş eserlerin maceralarını incelemektedir. Müslüman âlimler, mucitler ve bilim erbabının yüz yıllara yayılmış ufuk açıcı serüvenlerinin kuş bakışı bir sicil haritasını ortaya koyan eser, 'Arap altın çağı'nın mütefekkirlerini odağına alma eğilimindeki pek çok benzerinin aksine daha ziyade 18. yüzyıla kadar Orta Asya, Osmanlı Türkiyesi ve Babürlüler’i kapsayan Müslüman düşü

Hayatın kaçınılmaz parçası olan zorluklar ve insan ilişkilerinin mücadele içeren doğal yapısını bir 'birlikte mutluluk projesi'ne dönüştürmeyi teklif eden Sonsuz Evlilik Rehberi, mümin insanı en büyük haz olan cennete ulaştıracak değerli ve ecir kazandıran çabalara nasıl girileceğini Kur’anî ilkeler ışığında gösteren bir el kitabı.Başarılı bir evlilik ilişkisine yönelik çağdaş araştırmalar üzerine kurulu bu eser, güncelin sadece dilini değil, yaklaşım kalıplarını da kavramış tespitleriyle evliliği hayalî ve

Dünyada farklı ülkelerde okullarda din eğitimi uygulamalarını ele alan kitap, bu konudaki tecrübeleri bir bütünlük içerisinde sunmayı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan bölümlerin yazımında bu bütünlüğü sağlamak için ülkelerin yönetim ve dini yapısı ve din devlet ilişkileri, eğitim sistemi ve din eğitiminin bu eğitim sistemi içerisindeki yeri, din eğitiminin okul eğitimi içindeki hukuki statüsü, öğretim programları ve ders kitapları, din eğitiminde uygulanan temel yaklaşımlar ve içerik, kamu okulları dışında

Dünyada farklı ülkelerde okullarda din eğitimi uygulamalarını ele alan kitap, bu konudaki tecrübeleri bir bütünlük içerisinde sunmayı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan bölümlerin yazımında bu bütünlüğü sağlamak için ülkelerin yönetim ve dini yapısı ve din devlet ilişkileri, eğitim sistemi ve din eğitiminin bu eğitim sistemi içerisindeki yeri, din eğitiminin okul eğitimi içindeki hukuki statüsü, öğretim programları ve ders kitapları, din eğitiminde uygulanan temel yaklaşımlar ve içerik, kamu okulları dışında

“Allah katında din, İslam’dır. Kendilerine kitap verilmiş olanlar (Yahudiler ve Hristiyanlar) ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtirastan dolayı ihtilafa düştüler. Kim Allah’ın ayetlerini inkâr ederse, şüphesiz ki Allah, hesabı çok çabuk görendir.” (Âl-i İmran, 3/19) “Kim, İslam’dan başka bir din ararsa o din ondan asla kabul edilmeyecektir. O, âhirette de hüsrana uğrayanlardan olacaktır.” (Âl-i İmran, 3/85) HADİS-İ ŞERİFLER “Şüphesiz ki Resullük ve Nebîlik artık sona ermiştir. Benden s

Dünyada farklı ülkelerde okullarda din eğitimi uygulamalarını ele alan kitap, bu konudaki tecrübeleri bir bütünlük içerisinde sunmayı amaçlamaktadır. Kitapta yer alan bölümlerin yazımında bu bütünlüğü sağlamak için ülkelerin yönetim ve dini yapısı ve din devlet ilişkileri, eğitim sistemi ve din eğitiminin bu eğitim sistemi içerisindeki yeri, din eğitiminin okul eğitimi içindeki hukuki statüsü, öğretim programları ve ders kitapları, din eğitiminde uygulanan temel yaklaşımlar ve içerik, kamu okulları dışında

Dünyada Farklı Ülkelerde Okullarda Din Eğitimi Uygulamalarını Ele Alan Kitap, Bu Konudaki Tecrübeleri Bir Bütünlük İçerisinde Sunmayı Amaçlamaktadır. Kitapta Yer Alan Bölümlerin Yazımında Bu Bütünlüğü Sağlamak İçin Ülkelerin Yönetim Ve Dini Yapısı Ve Din Devlet İlişkileri, Eğitim Sistemi Ve Din Eğitiminin Bu Eğitim Sistemi İçerisindeki Yeri, Din Eğitiminin Okul Eğitimi İçindeki Hukuki Statüsü, Öğretim Programları Ve Ders Kitapları, Din Eğitiminde Uygulanan Temel Yaklaşımlar Ve İçerik, Kamu Okulları Dışında

Türk sanatının muhtelif dallarında üstün hizmetleriyle tanınan A. Süheyl Ünver, yüksek karakterli yapıya sahip bir şahsiyettir. O, çevresine her zaman ilgiyle yaklaşarak muhiplerinden sohbet ve muhabbeti eksik etmemiş, onlardan uzak kalınca da dostluk ilişkisini mektuplaşma yoluyla sürdürmüştür. Son yıllarda Ünver’in Abdülaziz Mecdi Tolun, Tosyavîzâde Rıfat Osman ve Uğur Derman gibi şahsiyetlerle yaptığı mektuplaşmalar birer müstakil eser olarak Türk literatürüne tevdi edilmiştir. Bu çalışmaların son halkas

Eski İstanbul'dan Yapraklar Reşid Halid Gönç Ötüken Neşriyat Hayatıhakikiye Tefrikaları 100,00 TL Stok Ko Reşid Halid, Eski İstanbul’dan Yapraklar’da Osmanlı dönemi İstanbul’una dair gözlem ve tespitlerini, eski konak ve köşk hayatındaki yaşam ve ilişkiler yumağını, Ramazan iftarlarını, Ramazan gecelerini ve eğlencelerini, saz ve söz âlemlerini, sünnet düğünlerini, meyveleriyle meşhur bağ ve bahçeleri, sosyal hayatta karşılaşılan ilginç tipleri, gündelik hayattan kesitleri, eğlence şekillerini eski İstanbul

“Bu bela ve musibetler neden benim başıma geldi?” diyerek şikâyet etme. Zorluğun sonuna bak. Ateş İbrâhim’e bahçe oldu. Kuyu Yusuf’a saray oldu. Hastalık Eyyüb’e şifa oldu. Balık Yunus’a binek oldu. Bilemezsin ki senin başındaki imtihanlar da sonsuz ahiretinin kurtulmasına vesile olacaktır. Kitapları ve videolarıyla milyonlarca insana ulaşan Mehmet Yıldız, Allah Sevdiğine Dert Verir kitabında insanın başına gelen her türlü musibetin sabredildiğine takdirde nasıl büyük bir mükâfata dönüşeceğini kendine has

Şehirleri sarsan devasa yangınların ardında sadece kül değil, yeniden doğuş hikâyeleri de saklıdır. Bu kitap, Osmanlı İmparatorluğu'nun merkezi olan İstanbul'da, özellikle iktidarın merkezi olan Bâbıâli binasında meydana gelen yangınları mercek altına alıyor. Söz konusu binanın yönetimin kalbi olması sebebiyle, buradan çıkan alevlerin koca imparatorluğun siyasetine ve ekonomisine, devlet-vatandaş ilişkilerine etkilerini; her kül oluştan sonra yeniden dirilişin Bâbıâli bölgesinden başlayarak İstanbul’un kent

Hazel ve Laura, her şeyi birlikte yapmaya bayılan iki iyi dost. Ancak son zamanlarda Laura’nın garip davranışları, Hazel’i endişelendirmeye başlar. Üstelik yeni komşular, garip bir kedi ve beklenmedik olaylar kasabadaki karmaşayı iyice artırır. Bu esnada Hazel, Laura’nın büyük bir sır sakladığını öğrenir ve ona yardım etmek için kolları sıvar. Bir yanda en yakın arkadaşa verilmiş bir söz, diğer yanda saklanan sırların yükü… Hazel, Laura için en doğru adımı atabilecek mi? Yoksa işler daha mı karışacak? Dos

Fatoş, kasabadaki mermer fabrikasının kapatılacağını öğrendiğinde büyük bir panik yaşar. Fabrikanın kapatılmasını engellemek ve gerçekleri ortaya çıkarmak için kolları sıvar. Elindeki ipuçlarını birleştirdiğinde ise hiç beklenmedik bir maceranın içine sürüklenir. Acaba Fatoş, gözlem yeteneğini doğru kullanarak gerçeğe ulaşabilecek mi? Yoksa duyduklarının peşinden giderek bambaşka bir yola mı sapacak? Bazen, doğru olduğuna inandığımız şeyler en büyük yanılgımız olabilir! Soru sormanın, düşünmenin ve olayl

Muharebelerle ilgili olarak kendi askerinin kudretini anlatmaya çalıştığında onun büyüklüğünü ifade edip, kendince, tam ve doğru olarak anlatabilmek için vuruştuğu düşmanın (Türk’lerin) gücünün ihtişamını belirtmek zorunda kalmıştır: “Onların (Türk’lerin) aralarında ne teslim olmaktan söz ediliyordu, ne de böyle bir şey akıllarına geliyordu; böyle yiğit ve kahraman bir orduda böyle bir şey olamazdı.” “Türk’ler çok iyi savaşçıydılar: taarruzda gözü dönmüş, savunmada metanet sahibi yiğittiler; fakat onların