Yeni Çıkanlar : Göster :
Toplam 118 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
“Saklıyım ben benden bile, itirafım var, gönül dünyamı lisana döküp kendime bile aşikâr edemem. Bu yüzden gizemlerle doludur kalbimin mahzenlerinde sakladığım duygular. Ötmüyor içimde şakıyan bülbül, gönül bestesine engel olsun diye ona dut yedirip susturdular. Öyle saf, öyle berrak ve lekesiz ki mana ırmağım; gün olur, çöllere hayat verir umudundayım. Gizliyim, saklıyım, bilinmezdeyim...” Elli yılı aşan yazarlık serüveni boyunca eserleriyle okurlarında derin izler bırakan Ahmed Günbay Yıldız’dan tüm kısıtl
295 TL.
Her çocuk gibi Derya'nın da aklında hayata dair onlarca soru vardı. Umut etmek, özgür olmak, ve doğru tercihler yapabilmek ne demekti? Kahramanımız bu zor sorulara yanıt bulmak için çokça kitap okudu, çevresini gözlemledi ve daha da önemlisi merakını hiç yitirmedi. Derya yeni keşiflere çıkmanın heyecanıyla dopdolu. Onunla birlikte bir öğrenme yolculuğuna çıkmaya hazır mısın?
90 TL.
Merhaba sevgili okur, ben Toprak. Belki bana inanmayacaksın ama istediğin her şeye anında sahip olmak gerçekten hiçbir anlam ifade etmiyor. Parıltılı odalar, altın fırçalar... Her şeyim var ama içimde bir boşluk da var. Gel, içimdeki bu boşluğun derinlerine beraber inelim. Bu yolculukta hayallerin peşinden gitmenin sana neler kazandıracağını göreceksin. Hayallerine yolculuk yapmaya hazır mısın? Selam değerli okur, ben… Adımı söyleyemem. Ama bana "ateş gibi çocuk" derler. Benim altın fırçam yok ama
140 TL.
İslam hukukunda taklit, yani bir Müslümanın kendi mezhebi dışında başka bir mezhebin görüşlerini benimseyip uygulaması, tarih boyunca tartışılan konulardan biridir. Bu anlamda taklit, farklı fıkıh mezheplerine mensup insanların karşılaştıkları pratik sorunları veya zorlukları aşmak için bir çözüm olarak düşünülmüştür. Bu yolu mümkün görenler olduğu gibi görmeyenler de vardır. Yıkıcı sonuçlarıyla bildiğimiz Moğol istilası, bir yanıyla Memlûklerin İslam kimliğini güçlendirmelerine yol açarken, bir yanıyla da
200 TL.
Nana, gerçek sihri bulabilecek mi? Yoksa en büyük sihir zaten elinde mi? Gerçekten de sihirli değneklerin var olduğuna inanıyor Nana. Ama ne bir dükkânda ne de saklı köşelerde aradığı sihirli değnekten eser var. Pes etmek mi? Asla! Nana kendi sihirli değneğini yapmaya karar veriyor. Odası darmadağın olurken, değneğin sihrini göstereceği o an bir türlü gelmiyor. Tam umudunu kaybetmek üzereyken, annesi asıl sihrin kelimelerde saklı olduğunu ve yalnızca emek verdiğimizde ortaya çıkabileceğini söylüyor. Şimdi N
75 TL.
Clément Huart tarafından, Les Calligraphes et Les Miniaturistes de L’Orient Musulman (Paris, 1908) başlığıyla Fransızca olarak kaleme alaınmış bu eser Hat Sanatı • Minyatür, Hat, Nakış ve Tezyinat Sanatçıları adıyla Büyüyenay kitaplığına katılıyor. “Bizler, Şark âleminin hüsn-i hat çalışmalarına onlar kadar tutku duyamayız. Metinleri anlasak dahi, kâğıda aktarılan zarâfete neredeyse kayıtsız kalırız. Bunun nedeni, kalem darbelerinin düzenliliğine, çizginin saflığına, nefis bir Arapça kitâbenin ya da bir
450 TL.
Eldivene sığmayan eller kışı karşılamak için saklamak için büyük sözlerden dilimi bir kuyu bir dere bir koy bir şey bulmalı aklım aklım yalnızca seni unutmamak için yaşıyor Bu baston belimi bükerse uzadıkça boynum değişirse balkondaki çiçeklerin yeri yastığımın altındaki tespih düşüp dağılırsa bir bir unuturum bir insanın yüzü kaç yıl kalır zihinde
100 TL.
Alpler’de büyükbabasıyla birlikte yaşayan Heidi, doğanın muhteşem güzellikleriyle iç içe büyür. Arkadaşı Peter ile dağlarda keçi çobanlığı yapan Heidi’nin özgür ve huzurlu bir hayatı vardır. Ta ki bir gün teyzesi onu Frankfurt’a götürünceye kadar... Büyük şehre taşınmak, onun dünyasını tümüyle değiştirir. Kaldığı evin kızı Clara, tekerlekli sandalyeye bağlıdır. İki kız hemen arkadaş olurlar. Fakat otoriter dadı Bayan Rottenmeier, onu bir türlü benimsemez. Şehir yaşamına uyum sağlayamayan Heidi, büyükbab
100 TL.
Rabbimiz, peygamberlerini insanları iyiye, doğruya, güzele davet etmekle vazifelendirdiği gibi onları aynı zamanda en güzel ahlakla da donatmıştır. Ülü’l-azm peygamberden biri olan Hz. İbrahim ise Kur'an'da sıkça atıfta bulunulan ve "Halilullah" olarak bilinen bir elçidir. Mustafa Efe, bu çalışmasında bütün semavi dinlerin peygamberliğini müştereken kabul ettikleri Hz. İbrahim’in Yüce Allah’tan gelen mesajı, yani O’nun hak dinini kavmine aktarırken izlediği yolları inceliyor. Kur’an-ı Kerim’de “en güzel
150 TL.
"Amaaan, bana ne ya!" Son günlerde Ahmet'in ağzından düşmeyen bu söz, arkadaşlarını çileden çıkarıyor. Sınıfın bir zamanlar en yardımsever öğrencisi, şimdi bambaşka biri gibi... Bir gün her şeyin sebebi ortaya çıkıyor: Ahmet taşınacak! Hem de öyle bir yere ki... Toprak ve arkadaşları gördükleri karşısında donup kalıyor. İşte o an, sınıfta müthiş bir hareket başlıyor. Adına "İyilik Gücü" diyorlar. Peki ya sonra? Bir avuç çocuğun başlattığı bu küçücük dalga, nasıl olur da koca bir kasabayı değiştirebil
90 TL.
Vahti, kitap okumaktan hoşlanmayan ama macera dolu hayaller kuran biri. Günün birinde eline geçen eski bir kitabın onu yutmasıyla tüm hayatın değişiyor. Kendini bir anda sayfaların arasında bulan Vahti, konuşan bir martı olan Hadiye teyze rehberliğinde gerçek bir maceraya atılıyor. Ormanda kurtlardan kaçacak, korsanlarla arkadaş olacak, bir uzaylıya yardım edecek hatta ormanı dev bir tırtıldan kurtarmaya çalışacaklar. Tüm bu maceraların sonunda Vahti kitap okumayı sevecek mi dersin? Bir yandan eğlenirken
90 TL.
Kendisini profesör zanneden ruh hastası Tenvir Bey’in güya üniversite içinde geçen hayatından tecrübelerini ve başından geçen bazı olayları onun ağzından anlatan bu uzun öykü, hayatın içindeki gerçekliklerin ancak hayali kurgularla anlamlı hale gelebildiğine ve ilgi çekebildiğine vurgu yapan bir hiciv, bir başka söylemle bir tür cünunnamedir. Bir cünunnamedir çünkü, gerçek hayatta göz önünde yaşanan ve kimsenin fark etmediği ya da fark etmek istemediği, öyküdeki kurgularla iç içe geçmiş gerçeklerin olsa ols
150 TL.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kötülük Psikolojisi ve Toksik İlişkiler adını verdiği yeni çalışmasında kötülüğün, kötücül dilin ve toksik ilişkilerin giderek yaygınlaşmasına, değer ve anlam odaklı yaşamanın yerine hayatlarımıza hakim olan anomiye dikkat çekiyor. Kötülüğün normalleşmemesi için önce onun fark edilmesi gerektiğini ifade eden Tarhan, okuru kendi iç dünyasından gündelik hayata, toplumsal ilişkilerden çalışma hayatına ve siyasete uzanan geniş bir çerçevede kötülük tuzaklarına karşı uyaran ve iyiliği ço
360 TL.
Okudukça, kırmızı çizgilerin kalın olanlarından şüphelenmeye başladım. Bunlar biz olabilir miydik? Önce, kuruntudur, her şeyi üstüme alıyorum, psikolojim de iyice bozuldu zaten, gibi telkinlerle kendimi rahatlattım. Ama sonra, Vadideki Zambak sayfa iki yüz on beşteki satırları görünce... “Bencillikle kirlenmiş sevgiler fazla bir ilgi uyandırmıyor insanda, her türlü hesaptan, çıkarcı hareketten tiksiniyor insan yüreği.” Cümlenin altını kırmızı kalemle o kadar bastıra bastıra çizmiş ki, kırmızı renk yukarı do
130 TL.
Babam, hadi kızım, der bir kestane nihayetinde Mızmız büyütmedik biz seni Mızmız! Mızlamak bir vehim inanabiliriz beraberce, sorun yok Kimse mızıkçıları sevmez bir kestane nihayetinde Sevmezlerse sevmesinler Hatta inanmış gibi yaparız bir kestane nihayetinde Kış ve çok kış olur Sever kestaneleri kış Kendime tekrarlarım, mızmız büyütmediler beni Kendime tekrarlarım, sevmezlerse sevmesinler
100 TL.
Peygamberimiz Efendimiz'in ahlâkı, ibadetleri yemesi içmesi, yatıp uyuması, konuşması, gülmesi, ağlaması, tevâzuu, etrafındaki insanlarla ve ailesiyle geçinmesi, isimleri, yaşı, vefâtı, mîrası, rüyada görülmesi ve onun sünnetini izlemenin önemi gibi konulara dâir 415 rivâyeti 56 bölüm halinde derleyip toparlamıştır.
3400 TL.
Bu eser Türkiye’nin ilk sosyologlarından Ziya Gökalp (1876-1924) ve Mehmed İzzet’i (1891-1930) aynı konudaki yazılarıyla buluşturuyor. Yaklaşık yüz yıl önce kaleme alınan bu yazılardan ilki Ziya Gökalp’e ait olup 1333/1917 tarihinde İçtimaiyat Mecmuası’nda Cemiyette Büyük Adamların Tesiri başlığıyla yayımlanmıştır. Kitabın daha geniş bir bölümünü meydana getiren Mehmed İzzet’in İçtimaiyat, Muasır Hayat ve Büyük Adamlar başlığını verdiği makalesi 1339/1923 yılında üç makale halinde Darülfünun Edebiyat Fakült
240 TL.
Tarih, sonunu bildiğimiz bir filmi izlemek midir? Başlangıcı, hatta daha öncesini ve aradaki kayıp sahneleri görmek, bildiklerimizi yeniden anlamlandırmamızı sağlamaz mı? Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın yanında katılması, tarihçiler arasında sürekli tartışılan ve yoğun spekülasyonlara konu olan bir mesele. Yaygın kanaat, dönemin yöneticilerinin, hatta daha açık ifadeyle Enver, Cemal ve Talat Paşaların, ani bir kararla devleti savaşa sürükledikleri yönünde. Necmettin Alkan, Uğur Üçün
250 TL.
1950 yılında, yani ilkokulu bitirdiğim yaz tatilinde, bazı büyüklerin kelimeler üzerinde fazla durduğuna ilk defa dikkat ettiğimde, bunu biraz yadırgamıştım. “Kelimeler kelimelerdir o kadar. Erzurum’da şuna şöyle derler, İzmir’de şöyle derler... Büyüklerin takıldığı konulara bak!” diye düşünmüştüm. 1951 yılında ise, ortaokul birinci sınıf bitmişti. Bu arada büyümüş olacağım ki 1951 ‘terkiş-tirkeş-sadak’ diyalogu çok hoşuma gitti. O zamandan beri ben de, kelime kelebeklerinin peşinde koşan biriyim.
130 TL.
Geride kalmış tüm iş ve işlemler için kader kelimesini kullanmaktan çekinmeyeceğiz. Çünkü gerçekleşmiş ve geride kalmış olan tüm iş ve işlemler kaderden bağımsız değildir. Ancak ileride açılacak olan kapılardan nelerle karşılaşacağımızı, neleri göreceğimizi bilemediğimiz için de dikkatli davranmak zorundayız. Tedbirli ilerlemek durumundayız. Geçeceğimiz tüm kapılardan dikkat etmekle kalmayacağız, bir de tevekküle sarılacağız. Tedbirlerimizi aldıktan sonra teslim olmanın yolunda adım adım ilerleyeceğiz. Başk
150 TL.
Yeni Çıkanlar : Göster :
Toplam 118 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4